Lüksemburq parlamenti siyasi avantüra meydanına çevrilib - BƏYANAT .....                        Rəsulzadənin sözləri "20 Yanvar"a qayıdacaq? - Rəsmi açıqlama .....                        Azərbaycanda yeni bulvar salınacaq .....                        Bu müəllimlərin maaşları artırıldı .....                        Rəşad Nəbiyev pakistanlı nazirlə görüş keçirdi .....                        Paşinyan İstintaq Komitəsinə yeni sədr tapdı .....                        Çovğun 70 min nəfəri işıqsız qoydu .....                        Bayden Ukraynanın 4,65 milyard dollarlıq borcunu silir .....                        Fidandan Ermənistan və Azərbaycana çağırış: bu tarixi fürsəti qaçırmayın! .....                       
Tarix : 26-12-2015, 12:27
Azadlığa haykırış

Eluca Atalı

Bazı tesadüfler vardır insanı derde salar, bazı tesadüfler vardır ki, onlar insana derman, dostu dost eyleyen bir can olur. Bende yüreği insan sevgisiyle yoğrulmuş değerli bir dostumuzdan bahsedeceğim. Yazımın ilk cümlesinde insandan bahsederken, şu sözleride belirtmeden geçmek olmaz sanırım. Hani bazı insan vardır, amacı iyi şeyler yapmak ama, farkında olmadan ne kendisine nede çevresine iyi şeyler yapıp faydalı olamıyor. Saygı değer Eluca Atalı hanım, önemle üzerinde durup vurguladığım, kendini aşmış insan olma erdemliğine erişmiş bir candır. Şu bir gerçek, insan önce kendini tanıyacak ve kendini aşacak seviyeye gelmesi gerek. O olgunluğa eriştiği zaman, ailesine çevresine daha da genişleyip, halkına ülkesine faydalı olabiliyor. İşte bu değerlerin bir araya gelip toplandığı güzel bir can, Eluca Atalı hanım efendiden bahsetmek istiyorum. Kendisini nasıl tanıdım bende ve hafızamda neler bıraktı, dile getirip dostlarla paylaşmak istedim. İsveç'te senelerdir yaşayan yakın akrabam, Müsahip'im ve can dostum sayesinde daha başka dostlarım olmuştu. Bu dostlarla Türkiye ve Avrupa arasına bir köprü kurmuş, sopet ederken aralıksız bilgi alış verişi yapıyorduk. Çünkü okuyan ve araştıran insanlar duyarlı oldukları için, kendilerini gerek yaşadığı ülkeden gerek dünyadan sorumlu hisseden bir yapıya sahiplerdir. Hal böyle olunca her insan kendi çizgisinde olan daireyi, ister istemez genişletir. Bizde dünyaya aynı pencereden bakıp gördüğümüz için, hepimiz Türkçe biliyoruz ama bir birimizi daha derinden anlıyoruz. Şu bir gerçek nice insanlar vardır ki, aynı dili konuştukları halde anlayamıyor, anlatamıyor olmaları yüzünden kavga eder dururlar. Bir sabah İsveç Stockholm'dan kısa bir mesaj aldım. Mesajı yollayan dostum yazıyor ki, Azerbaycan'lı isveç'te yaşayan Eluca Atalı isminde bir yazar şu an İstanbul'da. Ve kendisine yardımcı olan hanım arkadaşıda, aynı zamanda senin akraban diyor. Kısacası Eluca hanıma benden bahsettikleri için, İstanbul'da görüşüp tanışmamı istiyorlar. Gerçekten o mesaj gelene kadar Eluca Atalı hanımın sadece ismini duymuştum. Ben aynı gün akrabam olan hanımı telefonla aradım, Eluca hanımla beraber olduklarını ve o gün içinde bir çok yere ziyaret yapacaklarını söyledi. Yarın yani aynı günün ertesi İsveç'e döneceğini de belirtti. Durum böyle olunca Eluca hanımla görüşme ve tanışma fırsatı bulamadım. Eluca hanım İsveç'e döndükten sonra internet ortamında tanışma fırsatı buldum. Bir gün İstanbul kitap fuarına geleceğini duyunca, 07 Kasım 2105 de görüşme olanağı sağladık. Kitap fuarı çok kalabalık ve adeta ana baba günü olduğundan, zor şer gecikmeli olarak karşılaşabildik. Gidenler bilir İstanbul kitap fuarı yazarlar ve okurlar için tam bir derya deniz gibi. Elden geldiğince daha önceden planlanmış yayın evlerini ziyaret ettik, fakat kalablığın meydana getirdiği gürültüden detaylı sohpet etme imkanımız yoktu. Benim daha önceden gitmem gereken bir yayın evine, Eluca hanım ve yeğeni ile birlikte gittik. Bu yayın evinde, Eluca hanım ve yeğenini büyük üstad Orhan Kemal'in sevgili oğlu Işık Öğütçü ile tanıştırdım. Kısada olsa sohpet anları yaşadılar, Işık beyle karşılıklı kitaplar imzalayıp hediyeleştiler.
Azadlığa haykırış

Orhan Kemal üstadın Azerbaycan'da fazlasıyla tanındığını duyunca, Işık bey buna çok sevindi. Kitap fuarında ki ziyaretlerimiz bitince, yine fuar içinde olan kafede oturup çay sohpet etme fırsatımız oldu. Fırsat derken gerçekten kafe kalabalığın aksi yönünde olduğu için biraz daha sessiz sayılır. Çünkü fuar alanında kalabalığın çıkardığı ses yüzünden insanların bir birini duyması imkansız bir hal sergiliyordu. Bu arada Eluca hanım bana "Azatlık hekayeleri" adında ki kitabını imzaladı, kendisine buradan tekrar teşekkür ederim. Benim Türk tarihi merakım olduğu için, özellikle Azerbaycan halkı ile Türkiye halkı arasında ki, benzerlikler üzerine bir birimize sorularımız oldu. Eluca hanım sağ olsun elinden geldiğince bilgilendirdi. Beni her zaman düşündüren Türkiye'nin doğusu ile batısı arasında ki, örf adet ve geleneklerin her geçen yıl azar azar tükendiği üzerinedir. Bende karşımda Azerbaycan'lı ve İsveç'te yaşayan Eluca hanımı görünce, Türkiye ve Azerbaycan halkı arasında ki benzerlikleri sormaya çalıştım. Eluca hanımın aynı gün İstanbul'un başka bir semtinde görüşmesi var olduğundan sohpetimizi daha geniş tutamadık. Ayrıca ertesi gün Kayseri'ye gidecekti ve orada bir yayın evinde kitaplarını imzalayacaktı. Yine Kayseri'de bir radyo programına katılacağını söylemişti. Durum böyle olunca mecburen karşılıklı bilgi alış verişi sohpetimizi kısa kesmek zorunda kaldık. İsveç'te yaşayan dostlarımız sayesinde Eluca hanımla tanıştık ve bu dostluk internet aracılığı ile devam ediyor. Eluca hanım adıma imzaladığı "Azatlık hekayeleri" adında ki, kitabını daha sonraki günlerde zaman ayırıp okudum. Öncelikle şunu belirtmeliyim, ''Azatlık hekayeleri'' kitabı okur için çok akıcı olmuş, bu çok önemlidir. Çünkü bende kitap okurken bir cümleyi anlayıp geçmek isterim. Geriye dönüp tekrar okumak insanda kitap sevgisini azaltıyor. Hal böyle olunca Azatlık kitabında anlatmak istenilen konu çok güzel yazılmış. "Azatlık hekayeleri" kitabının içinde ki detaylara gelince, İranda geçen konu, yani Rıza fevkalede anlatılmış. Okuma merakım sayesinde anlatılan detayları okudukça yeniden hatırladım. Gerçekten o yıllarda hüzünle takip ettiğim olayların başında geliyordu. Kısacası "Azatlık hekayeleri" kitabı o günlerin nasıl yaşandığı, İran halkının veya azınlıkların neler çektiklerinin kanıtı olmuş. Gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerin başının belası olan, yönetimlerin aydınlığa kapalı oldukları aşikardır. Ne yazık ki buna benzer ülkelerin tamamında, halkın karanlıktan çıkması ve aydınlanması için çaba harcayan herkese acımasızca ceza veriliyor. Çünkü bizim halkımızda bu gibi konulara yabancı değil. Nedeni ise 1950 den bu yana kim halka ışık oluyor, kim ülkenin bütünlüğünü savunuyor, kim bağımsızlık istiyorsa, bu değerli aydınlarımıza, bölücü dediler, dinsiz dediler, Kominist dediler kısaca hain dediler. Ama başta da dediğim gibi, her ülkenin aydını kimin bölücü ve hain olduğunu çok iyi bilir ve biliyor zaten. Karabağ konusuna gelince, yine Eluca hanımın vatan sever yüreğine sağlık derim. Çünkü konuyu fazla dağıtmadan ve gayet net bir şekilde anlatmış. O bölümü okurken yürek dayanmaz bir hal aldı içim. Fakat sonunda içimi kavuran o akıl almaz yangının üzerine, o iki kara gözün erittiği karların sularından bir avuç serperek beni az da olsa rahatlattı Eluca hanım. "Azatlık hekayeleri" kitabının önceki sayfalarına gelince, o bölümlerde ayrı ayrı gayet güzel dile getirilmiş. İnsanın gözünün önünden farklı farklı hayaller gelip geçmesine olanak sağlamış. Eluca hanımın eline yüreğine, o tartışılmaz vatan sever duruşuna ve emeklerine sağlık. Kalemi her zaman insanı insan gören yazılar yazıp, daima aydınlığa susamış nice karanlıklara ışık olsun. Gönül dolusu selam saygı ve sevgilerimi gönderiyorum...
Azadlığa haykırış


Selahattin Yalçıner.
Istanbul

"Bütöv Azərbaycan" qəzeti
25 dekabr 2015-ci il


Paylaş



Bölmə: Güneyin sesi / Karusel / Slayd / Xəbər lenti
Fikirlər
Sorğu
Saytımızda hansı mövzulara daha çox yer verilməsini istəyirsiniz?


Son buraxılışımız
Facebook səhifəmiz
Təqvim
«    Noyabr 2024    »
BeÇaÇCaCŞB
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 
Reklam
Hava
Valyuta
Reklam

Sayğac
Ən çox baxılanlar
Xəbər lenti
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Foto
Erməni tərəfdən Azərbaycan mövqeləri belə görünür... - VİDEO






Bütöv.az
Video
"Vətən Qəhrəmanları" Şəhid İlyas Nəsirov


All rights reserved ©2012 Butov.az
Created by: Daraaz.net Wep Developer By DaDaSHoV
MATERİLLARDAN İSTİFADƏ EDİLƏRKĦƏN PORTALIMIZA İSTİNAD ZƏRURİDİR!!!